Şu an Türkiye'de iyi giden tek bir şey yokken bir de Kılıçdaroğlu’nun ihanetiyle uğraşmayalım yahu, EDEP YAHU!
13 seçime girmiş, birini bile kazanamamış. Son kaybettiği kurultay seçiminde bile mızıkçılık yapıyor. Efendim onuru kırılmış, bir kez daha başkan olsaymış ne olurmuş. Kılıçdaroğlu bilmiyor, görmüyor, duymuyor mu, böyle şımarık çocuk gibi direndikçe asıl şimdi ne onuru kaldı, ne kendisine duyulan saygı ve sempati! Bir nefret objesi haline geldi. Yaptıklarıyla şu anda iktidarda olan ve CHP’yi yok etmek için hukuksuzluk yapan AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor. Mahkemenin kararına saygı gösterilmeliymiş. Sanki mahkeme kararları hukuki!
“Yok Artık! Bu kadarı da olamaz!” dediğimiz her şeyi 19 Mart’tan bu yana yaşıyoruz. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıkladıktan sonra evine gelen polis baskınıyla gözaltına alınıp, paldır kültür tutuklandı!
Önce üniversite diploması iptal edilmiş, gülelim mi ağlayalım mı şaşırmıştık. Ardından bir tutuklama furyası. Sayısını unuttuğumuz il ve ilçe belediye başkanları, İBB yönetiminin üst kadrosu. Çıkıp sokağa soralım: neden tutuklular?
NEDEN TUTUKLANDILAR?
AKP iktidarı, bu belediyelerin başarılarından rahatsız olduğu için! Birkaç AKP’li trol, şöyle de çaldılar, böyle de çaldılar, deyip dursa da kimse inanmaz. İBB ve diğerlerinin binalarında İçişleri Müfettişleri için odalar bile ayrıldı, her gün teftişteler, isteseler bile yapamazlar. AKP belediyelerine yılda bir kez bile müfettiş gönderilmezken CHP’li belediyelerde müfettiş dolu. Zaten eğer bir yolsuzluk bulmuş olsalardı çoktan iddianameyi hazırlarlardı. İnsanlara işkence yaparak itirafçı olmaya zorluyorlar, avukatsız görüşmeye almak, çoluk çocuğu eşiyle tehdit etmek, hastalananları bile serbest bırakmamak, çıplak arama vb.
12 Eylül cunta yöntemleri! Bunlara karşın halkın tepkisi büyük. İmamoğlu’nun serbest bırakılmasını isteyen imzaların sayısı 20 milyonu buldu. Şaka değil. Her hafta bir ilçe ve bir ilde yapılan eylemleri büyük kalabalıklar dolduruyor. Anketler CHP’nin yüzde 40’ın üzerine çıktığını ve AKP’nin yüzde 29’da kaldığını gösteriyor.
SANDIK ÇIKSIN
Özgür Özel, büyük başarıyla yürüttüğü eylemlerde “Seni yüzde 29’la orada oturtmam. Sandığı istiyoruz. 2 Kasım’da çık karşımıza, adayımızı yanımızda, sandığı karşımızda istiyoruz” diye bağırıyor!
Bütün bunları sokaktaki vatandaş izliyor ve büyük destek verirken eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ne yapıyor?
30 Haziran’da CHP Kurultayı hakkında verilecek kararı bekliyor. Hayatımıza yeni bir deyim soktu: Buhran mı, Butlan mı ne haltsa?
Mutlak Butlan kararı diye bir şey varmış hukukta. Sanki hukuk var da? Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduğu son dönemde yapılan kurultayda Özgür Özel genel başkan seçilmiş, Kılıçdaroğlu, yenilgiyi saygılı ve onurlu bir biçimde kabulleneceğine önce küsmüş, sonra da taraftarları vasıtasıyla kurultaya iptal davası açmıştı. Bunun üzerine tartışmayı kesmek için yeni yönetim “Olağanüstü Kurultay” kararı aldı ve uyguladı, Özgür Özel ve ekibi bu kurultaydan da firesiz çıktı.
Bu ortamda Kılıçdaroğlu’ndan beklenen ve istenen neydi? Çıkıp bir açıklama yapması: “Benim kurultayla ilgili bir beklentim yoktur. Özgür Özel’in başkanlığı partiye ivme katmıştır. Hayırlı olsun. Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu da yanlıştır.” Oysa o ne diyor?
“Ben bu eylem biçimini doğru bulmuyorum, her gün miting yapmak ne demek? Mahkeme kararını bekleyelim. İptal kararı çıkarsa, partiyi kayyuma mı bırakayım, ben başa geçerim, bir yıl daha başkanlık yapayım.”
ONURU KIRILMIŞ
Amacı ne?
13 seçime girmiş, birini bile kazanamamış. Son kaybettiği kurultay seçiminde bile mızıkçılık yapıyor. Efendim onuru kırılmış, bir kez daha başkan olsaymış ne olurmuş. Kılıçdaroğlu bilmiyor, görmüyor, duymuyor mu, böyle şımarık çocuk gibi direndikçe asıl şimdi ne onuru kaldı, ne kendisine duyulan saygı ve sempati!
Bir nefret objesi haline geldi. Yaptıklarıyla şu anda iktidarda olan ve CHP’yi yok etmek için hukuksuzluk yapan AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor. Mahkemenin kararına saygı gösterilmeliymiş. Sanki mahkeme kararları hukuki!
Sanki hemen hepsi siyasi olan bu davalarda adalet var. Bu İBB ve CHP’ye yapılan bir siyasi operasyon. Bir iktidar savaşı. AKP artık yolun sonuna geldiğini gördü, başarılı olamadığı ekonomik programla ülkede yoksulluk ve yolsuzluk arttı, ne Adalet kaldı, ne Kalkınma!
Gidişi durdurmak, yarın yargılanmayı önlemek ya da kaçmak için zaman kazanmak amacıyla siyasi rakipleri CHP’yi zorlamaya çalışıyorlar. Nerede görülmüş, 30 yıl sonra diploma iptali, nerede görülmüş bu kadar belediye başkanı ve bürokratının tutuklandığı, nerede görülmüş içi boş iddialarla hala iddianamenin olmayışı?
Bir savcı bulmuşlar bütün davalara o bakıyor. Boğazda villa yapmışlar rahat etsin diye, kim bilir nereden ne para veriyorlar ki Yat fuarında lüks yat pazarlığı yaparken görüntülendi. Bütün bunlar olurken Kılıçdaroğlu, bilmiş bilmiş partinin başına tekrar geçme hesapları yapıyor. Vallahi sokağa çıkamaz, tükürükle boğulur. Saldırılara uğradığı zaman üzüldüğümüz bu kişinin şimdi AKP’nin yoldaşı olmasına mı şaşalım, siyasetin insanı nasıl değiştirdiğine mi, nasıl kirlettiğine mi?
DIŞ DÜNYA ERDOĞAN’I TUTUYOR ÇÜNKÜ..
Seçmen kararını verdi çünkü canı yanıyor. Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Tarım, Hayvancılık, hepsi bitti. Erdoğan’ın hala tutunduğu tek dal var; yurt içindeki kendi sempatizanları değil, daha da acıklısı; yabancı devletler! Çünkü Erdoğan, onlar için kullanışlı bir devlet yöneticisidir.
Avrupa, Erdoğan’ı tutuyor çünkü o sayede Türkiye bir göçmen kampına dönüştü, Türkiye’ye gelen yabancı göçmenleri Avrupa’ya kaçmaktan Türkiye önlüyor!
Kanal İstanbul adındaki korkunç projeyle ülke topraklarını Katar ve Araplara satarken o sözde kanaldan silah taşıyan ABD gemilerinin Karadeniz’e açılmasını sağlamaya kalkışıyor. İki şirketin talebiyle yüzlerce yıllık zeytinlikleri kestirip kömür arama projelerine yol veriyor. Altın arayıcıları Kaz Dağları’nı mahvetti. Bütün bunlar komisyonsuz olmaz. Rüşvet ve yolsuzlukla suçladıkları CHP’li İBB yöneticilerini kendisi gibi sanıyor herhalde ama yanlarına yanaşmak mümkün olmaz. Ve bütün bunlar olup biterken Kılıçdaroğlu AKP projesine yanlıyor! Daha ne yaşayacağız bilmem ki? En son haber TBMM’de İklim Kanunu’nu konuşmak için toplantı yeter sayısı yokmuş ama sahte oy kullanmış AKP’liler. Her şeyleri katakulli.Şu anda ülkede iyi giden tek bir şey yokken bir de Kılıçdaroğlu’nun ihanetiyle uğraşmayalım yahu, EDEP YAHU!