Bayram yapacağız diye kandırıp bizi telef etmeyin bari!

Her yıl daha sert güvenlik önlemleri, bunu aşmaya çalışan göstericilere uygulanan şiddet görüntüleri ve evlerinde hapsolmuş örgütsüz insanların ekranlardan izledikleri kaçma kovalamacanın yaşattığı strese son vermek için 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nı toptan yasaklayın? Kutluyormuş gibi yapılıp bayramdan çok savaşa dönen bu kutlayamamadan sıkıldık! Bu bir bayram olmaktan çıkıp eve hapsolma gününe dönüştü, özellikle de İstanbul’da, özellikle de kentin merkezinde yaşayan insanlara!

TAKSİM HEYECANI KORKUYA DÖNÜŞTÜ

Taksim denilince tüyleri diken diken olan iktidarın aldığı önlemlerle, Taksim’e çıkan bütün yollar, bütün kamu araçları kapandı, durdu. Normal bir günde Taksim’e gidebilecekken turistler dışında kimse İstiklal Caddesi’ne bile çıkamıyor. Galata civarında oturuyorum, evden çıkamıyorum. Adı konulmamış bir sıkıyönetim, olağanüstü hal yaşıyoruz ve bunun adı BAYRAM!

Şaka mısınız yahu?

Tıpkı yaşattığınız sistemin adı demokrasiymiş gibi, tıpkı hukuk işliyormuş gibi, tıpkı seçme seçilme hakkı varmış gibi. Her şey “mış” gibi oldu.

Ayrıca neyin bayramını kutluyoruz ki?

Sendikalaşma hakkının da sözde olduğu emek bayramını mı?

Kamuda sarı sendikalar hâkim. Özel sektörde sendikalaşma daha kolay değil. Hadi diyelim ki emekçiler sendikalı oldu, grev yasağı uygulanıyor. Hadi diyelim ki grev yaptılar, çadırları sökülüyor, işçiler haklarını alabilmek için yıllarca uğraşıyor.

SADECE TUNCELİ Mİ KUTLAYACAK?

Öğlen saatlerinde sadece İstanbul’da gözaltına alınanların sayısı 300’ü geçti. Bütün yurtta durum nasıl? İzmir’de ve Tunceli’de hiçbir olumsuzluk olmadan kutlanabiliyor. Hele Tunceli’de tam bir bayram havası. Meydanda kutlamalara müzik eşliğinde eğlenmeye bile geçtiler. Niye İstanbul’da biz bırakın eğlenmeyi, gözaltına alınmayı, yerlerde sürüklenmeyi göze almadan sokağa çıkıp korteje bile katılamıyoruz?

Sırf bu olumsuzlukları aşmak, valilik kararıyla çelişmemek için büyük sendikalar bu yıl Taksim dışındaki yerlere toplantı çağrısı yaptı. Valilikle çatışmamak için Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda toplanan DİSK, KESK, TMOBB, EMEP, üniversiteler burada konuşmalar yapıyor. TÜRKİŞ ise Kartal Meydanı’nda toplanıyor, Gebze’ye de gidebilirlerdi, Kartal yakın kalmış merkeze!

KADIKÖY’E NASIL ULAŞILACAK?

Gerçi Kadıköy’e de karşıdan gitmek her zamanki kadar kolay değil, motorlar çalıştırılmıyor, kamu ulaşımı da, vapurlar, metro, Kadıköy’de durmuyor. Sendikalar organize olup gidebildi. Özgür Özel ve CHP’li ilçe belediye başkanları Kadıköy’de DİSK’in mitinginde buluştu. Onun dışında halk, esnaf polis denetimi altında, sözde 1Mayıs işçinin emekçinin bayramı olarak ancak ekranlardan bakarak nasıl kutluyorlar diye izlenebilir! Meydanlara çıkmak için engeller yetmedi, bitmedi, hava muhalefeti de sürüyor, yağmur ve rüzgar sert esiyor!

TELEF OLUNUYOR!

Bitse de hayat normal akışına dönse demiyor muyuz? Yoksa amaç bu muydu? Bayram yapmak isteyen işçi telef oluyor! Demokrasi var zannedip aday olmak isteyen muhalif partililer telef oluyor. Hak ve hukukun geçerli olduğu bir ülkede yaşadığını zannedip hak arayan vatandaş telef oluyor! Birisi de sarayından onlara acıyarak bakıyor: hala gerçeği göremediler, telef olup gidiyorlar diye…

Bir başka gerçek daha var tabii: 

Sen yanmasan, ben yanmasam nasıl çıkar bu karanlıklar aydınlığa! 

Meydanlara çıkan, yanmaya, Silivri’de telef olmaya razı olan, gözaltı otobüsüne binip polise bozuk atan milletvekiline, belediye başkanına, il ve ilçe başkanına, siyasetçiye selam olsun!