Konur Sokak 24 numaralı apartmanın birinci katında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu bulunuyordu. Bu sokaktan çok tanıdık isimler çıkacaktı.
Şimdi geriye bakıyorum da…
Meğer, bugün kendine hala “Yeni” diyebilenlerin, “Eski Türkiye” diye yerden yere vurdukları o gazeteciler, köşe yazarları Ankara’nın bir sokağında, yarı çapı 30 metre bir coğrafyadan çıkmış.
GEÇEN PAZAR ÜNLÜ ESKİ TÜRKİYE’NİN
“CENTRAL PERK’İNDA” BİR YEMEK
Beyoğlu’ndaki “Yakup” , 1970’li yıllardan beri, Türk edebiyat ve “Basın” dünyasının “Central Perk’ıdır.”
Hani şu ünlü “Friends” dizisinde mahallelinin toplandığı bar gibi.
Geçen Pazar işte o restoranda, Türkiye’nin son 50 yıllık medya tarihin fotoğrafını yansıtan açısından bir yemek vardı.
Ben de davetliydim, ama bir mazeretim nedeniyle katılamadım.
Tuğrul Eryılmaz, o geceyi ayrıntıları ile T24’de yazdı.
MEHMET YILMAZ’IN MESLEKTEKİ
50’İNCİ YILI İÇİN BİRARAYA GELDİLER
Gece, Mehmet Yakup Yılmaz’ın gazetecilikteki 50’inci meslek yılı dolayısıyla düzenlenmişti.
Ben pek düşkün değilimdir ama özellikle eski Cumhuriyet gazetesi kökenliler böyle mesleki anma ve ritüelleri çok sever.
Mehmet Yılmaz çok sayıda gazete ve dergi kurduğu için geniş bir çevreyle ilişkisi vardı.
Nitekim o geceye katılanların yelpazesi de bunu gösteriyordu.
YAKUP’TAKİ MEHMET YAKUP
GECESİNDE KİMLER VARDI
Tuğrul Eryılmaz geceye katılanlardan isimler vermiş. Oradan aktarıyorum.
Gazeteci kesiminden Hasan Cemal, Ayşe Cemal, Doğan Akın, Sedat Ergin, Tuğrul Eryılmaz, İsmet Berkan, Mehmet Yaşin, Zafer Mutlu, Feryal Pere, Çınar Oskay, Nurcan Akad, Perihan Mağden, Sebati Karakurt, Faruk Ekici, Kutlukhan Perker, Cem Talu, İhsan Yılmaz, Sinan Öncel, Melis Alphan, Cenk Öz, Viki Habif, Ferhan Kaya, Banu Tuna, Cem Başar, Eyüp Özel, Erdem Kırım…
Sol aydın entelijensiyadan Murat Belge…
TÜSİAD’IN İLK VE İKİNCİ
KADIN BAŞKANLARI
İş dünyasından, TÜSİAD’ın ilk ve ikinci kadın başkanları Arzuhan Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner…
Cem Boyner, Gül ve Mustafa Oğuz, Atilla Türkmen, Mustafa Taviloğlu Tayfun Bayazıt…
Müzik dünyasından Ali Kocatepe ve Aysun Kocatepe
Diplomasiden Aydın ve Ayşe Sezgin; Mehmet Ali Bayar ve Ayça Bayar
Spordan Mustafa Denizli,
Araştırma dünyasından Bekir ve Yasemin Ağardır.
BUGÜNE KADAR HİÇ BİR GAZETECİ İÇİN
BÖYLE BİR KİTAP HAZIRLANMAMIŞTIR
Ayrıca o gece için Mehmet Yılmaz’la ilgili bir kitap hazırlanmıştı.
Geçmişte bir çok ünlü gazeteci için böyle kitaplar görmüştüm..
Ama bugüne kadar gördüğüm en renklisi buydu.
Öyle sanıyorum ki, Türkiye’de başka hiç bir gazeteci için böyle renkli bir kitap hazırlanamaz.
TÜRK MEDYA TARİHİNE
GEÇEN BİR FOTOĞRAF KARESİ
Kitaptaki bir fotoğraf özellikle çok ilgimi çekti.
Türk medyasının bir dönemine damgasını vurmuş 3 medya patronunu yan yana yürürken gösteren bir fotoğraftı.
Hürriyet’in eski patronu Erol Simavi, Hürriyet’i ondan alan, ama o gün Milliyet’in sahibi olan Aydın Doğan ve Tercüman gazetesinin sahibi Kemal Ilıcak.
12 Eylül’de Kenan Evren’in Bulgaristan gezisi sırasında çekilmiş.
Onları birarada gösteren başka fotoğraf var mı hatırlayamadım.
TÜRK MEDYASININ 90’LAR
KADROSUNU KURAN SOKAK
Kitapta Sedat Ergin’in Mehmet Yılmaz’ın gazetecilik hayatı için titiz bir inceleme ile kaleme aldığı çok ayrıntılı bir yazı var.
İşte o yazıda, Türkiye’nin medya tarihinde iz bırakmış Ankara kökenli gazetecileri anlatan ilginç bir bölüm var.
Türk medyasının geleceğini belirleyecek olan bir sokak burası…
Adı Konur Sokak…
KONUR SOKAKTA İLK ADRES:
MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ
“ Kızılay’a doğru, Konur Sokak’ın Yüksel Caddesi ile bir-
leştiği sınır noktasında Mülkiyeliler Birliği merkezi vardı.
Burası da Mekteb-i Mülkiye’i Şahane’nin hocalarından öğ-
rencilerine, mezun bürokratlarından emeklilerine kadar
Mülkiye ruhunun ve aynı zamanda Ankara’da sol siyasetin
nabzının attığı önemli merkezlerden biriydi.”
O LOKALİ SOL MUHAFAZAKARLIĞIN
KALESİ OLARAK GÖRÜYORDUM
Sedat’a göre öyleydi, bana göre ise farklı.
Ben o lokali Türkiye’de, liberal ekonominin yerleşmesine mani olan sol tutuculuğun kalesi olarak görüyordum.
Özal’ın liberal devrimine karşı çıkan bir direniş mevzisiydi orası.
Hemen karşısındaki apartmanda ise, Mülkiyeliler Birliği ruhuna sahip sol çizgideki Vatan gazetesinin Ankara bürosu bulunuyordu.
O büroda, daha sonraki yıllarda Türk medyasına damgasını vuracak biri çalışıyordu.
Sabah Gazetesi’nin yıllarca genel yayın yönetmenliğini yapacak ve bugün de Oksijen gazetesinin sahibi olacak olan Zafer Mutlu, Vatan Gazetesinin muhabiriydi.
MEŞRUTİYET CADDESİ İLE
KÖŞEDEKİ İKİ APARTMAN
Sedat’tan alıntı ile devam ediyorum:
“Bakanlıklar istikametine doğru gidildiğinde, Konur Sokak’ın
Meşrutiyet Caddesi ile birleştiği köşenin girişinde karşı
karşıya bakan iki bina, herhalde yarıçapı 20-25 metrelik bir
daire içinde Türk basınının en önemli çekim merkezlerinden
birini oluşturuyordu.”
KONUR SOKAK 24 NUMARADAN
ÇIKAN ÇOK TANIDIK İSİMLER
“Burada, Konur Sokak 24 numaralı apartmanın birinci
katında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosu bulunuyor-
du. Cumhuriyet bürosu 1979 yılı sonuna doğru Atatürk
Bulvarı’ndaki merkezinden buraya taşındığında, başında
temsilci olarak Hasan Cemal vardı. Cemal, 1981 yılında
genel yayın yönetmenliğine getirilip İstanbul’a gittiğinde,
koltuğunu Yalçın Doğan’a bırakacaktı.”
Aynı tarihlerde, o büroda çalışan genç kuşaktan iki parlak muhabiri de eklememiz gerekiyor.
Sedat Ergin ve Ufuk Güldemir…
Cumhuriyet’in üstkatında ise Devrimci Yol çizgisindeki Demokrat gazetesinin Ankara bürosu faaliyet gösteriyordu.
27 NUMARADAN ÇIKAN
14 YAZAR KİMLERDİ
Konur Sokak 24 numaradan, hemen karşısındaki 27 numaralı apartmana geçelim.
O binanın üçüncü katındaki dairenin kapısında, dönemin önemli siyasi dergisi “Yankı’nın” tabelası asılıydı.
Bu dergiyi Ankara basınının önemli isimlerinen biri olan Mehmet Ali Kışlalı çıkartıyordu.
ESKİ TÜRKİYE’NİN O
GÜNKÜ YENİ PROFİLİ
İşte o dergide çalışan isimlere baktığınız zaman, “Eski Türkiye’nin medya profilini” görürsünüz:
Ahmet Taner Kışlalı, Ertuğrul Özkök, Hıncal Uluç, Yalçın
Küçük, Emre Kongar, Avni Özgürel, Kurthan Fişek,
Hikmet Bila, Fikret Bila, Can Dündar, Vecdi Seviğ, Şefik
Kahramankaptan, Önder Şenyapılı ve Mehmet Yılmaz.
O 24 numara, Mehmet Yılmaz’ın ve benim yazarlık hayatımda çok önemli bir yere sahipti.
İKİ APARTMANDAKİ ÜÇ DAİREDEN
12 GENEL YAYIN YÖNETMENİ ÇIKTI
O iki apartman dairesinden, Türk medyasının 90’lı yıllardaki en yaygın gazete ve dergilerini yöneten 12 genel yayın yönetmeni çıktı.
Hasan Cemal, Hıncal Uluç, Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu, Mehmet Yılmaz, Yalçın Doğan, Sedat Ergin, Ufuk Güldemir, Tuğrul Eryılmaz, Fikret Bila, Can Dündar, Avni Özgürel…
Otuzdan fazla yazar ilk yazılarını o üç dairede yazmaya başladı.
90’LI YILLARA DAMGASINI VURAN
ANKARALILARIN GECESİ
Anlayacağınız Yakup’taki gece, aynı zamanda 90’lı yıllarda Türk medyasının en renkli ve tartışmalı dönemine damgasını vuracak olan “Ankaralıların”, bir anma töreniydi.
O isimlerin bir bölümü “Mürekkep kokusunu” en büyük rahiyası olarak gören “Babıali basını” ruhuna sadık kaldı.
Bir bölümü ise “Özal Zeitgest’ına” ayak uydurarak, parfümü mürekkep kokusuna tercih ettiler; yeni bir anlayışın temellerini attılar, o temeller üzerine yepyeni bir “Plaza Medyası” kurdular.
Bugünün ”A 330 basınından” çok farklı bir medyaydı…
Geçen Pazar gecesi hepsi oradaydı…
Yapılan yoklamada Güneri Cıvaoğlu, Hıncal Uluç, Ufuk Güldemir, Ercan Arıklı yoktu…
Ama hatıraları oradaydı…
Yazıyı yolladıktan sonra hafızamı yoklarken bir isimi unuttuğumu farkettim. Cumhuriyet’in o yıllarki Ankara bürosundan bir genel Yayın Yönetmeni daha çıktı.
Enis Berberoğlu.