Ajans 369 Analiz-

Muhalefetin sert eleştirilerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a "züppe" denmesi, siyasi arenada büyük bir tartışma yarattı. CHP’li Tuncay Özkan’ın bu çarpıcı sözü, AK Parti cephesinde adeta deprem etkisi yarattı. Peki, bu hararetli çatışmanın perde arkasında neler gizli?

ERDOĞAN’DAN CHP’YE: GÖSTERİŞ MERAKLISI ELİTİSLER!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'yi "Gösteriş meraklısı elitistler" olarak tanımladığında, CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’dan yanıt gecikmedi. Özkan, Erdoğan’a doğrudan yüklendi:

"“Seni züppe seni…” diye başladığı sosyal medya X’teki hesabındaki mesajında, Saray’da lüks içinde yaşarken bize 'gösteriş meraklısı' diyemezsin, diyordu.

Bu sözler AK Parti’yi ayağa kaldırdı.

ADALET BAKANI: ÖZKAN HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATTIK!

MYK Üyesi Mahir Ünal, Özkan’ın ifadelerini Cumhurbaşkanlığı’na hakaret olarak değerlendirerek, Adalet Bakanı'nı hemen harekete geçmeye çağırdı. Bakan Yılmaz Tunç, Pazar günü demeden, jet hızıyla devreye girerek, Özkan’ın sözlerinin savcılığa intikal ettirildiğini ve soruşturmanın başlatıldığını duyurdu. Ancak asıl sert yanıt, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’dan geldi: "Dilini içeri sok, sana ne su veririz ne de kemik!"

TDK: “SUÇ UNSURU YOK,” DİYECEKTİR!

Bu tartışmada dikkat çeken nokta, Tuncay Özkan’ın gazeteci kimliğiyle öne çıkması. Bu olay dava konusu edildiğinde, Türk Dil Kurumu’nun değerlendirmesiyle hakaret olarak kabul edilebilecek bir ifade bulunamamıştır, yanıtı gelecektir. AK Parti’nin yasalardan medet umması, bu açıdan oldukça manidar görünüyor. Ancak, Hamza Dağ’ın sözleri yasal açıdan hakaret sayılabilir. Fakat Dağ’ın siyasi iktidar partisinde genel başkan yardımcısı konumu, bu tür davaların sonuçsuz kalmasına yol açabilir.

Tuncay Özkan’ın sert çıkışı, CHP’nin yaklaşan Büyük Kurultayı öncesinde Kılıçdaroğlu’nun "Saray’la uzlaşma değil, mücadele!" stratejisini yansıtıyor. Özkan, bu sert söylemlerle CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’na mesaj veriyor, partinin köklerine dönmesi gerektiğini güçlü bir şekilde vurguluyor.

“BİZ MÜCADELE EDERKEN, SEN MÜZAKERE EDİYORDUN!”

Aksi halde ana muhalefetin muhalif kanadı, CHP Büyük Kurultayı’nda, “Biz mücadele ederken, sen müzakere ediyordun” diyecektir!

CHP içindeki gerilimler ve İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşme de oldukça dikkat çekici.

Özgür Özel’in İmamoğlu’na yönelik eleştirilerinden sonra, İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu’na zeytin dalı uzatması, parti içinde yaklaşan büyük kurultay öncesinde gerilimin yeniden tırmanmakta olduğuna işaret ediyor.

Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu’nu bürosunda değil de, mütevazı evinde misafir etmesi ise zeytin dalının geri çevrildiğinin işareti durumunda.

Ana muhalefetin kaynayan kazanında, 4-9 Eylül'de yapılacak Büyük Kurultay’ın önemi giderek artıyor; CHP’deki sular iyice ısınıyor.