İstanbul Planlama Ajansı (İPA) tarafından yayımlanan deprem raporu, İstanbul’un deprem hazırlığı ve risk durumunu gözler önüne seriyor. İPA Başkanı Dr. Buğra Gökçe, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, İstanbul’un olası 7,5 büyüklüğündeki bir depremde yüzde 20 oranında ağır hasar görebileceğini belirtti. Ayrıca, kentteki 6,8 milyon konutun yaklaşık 1,3 milyonunun riskli olduğunu vurguladı.

Gökçe, 1999 Marmara Depremi'nin Türkiye’de afet yönetimi açısından bir dönüm noktası olduğunu hatırlatarak, aradan geçen çeyrek asırda atılması gereken adımların hâlâ tamamlanmadığını ifade etti. İstanbul'daki mevcut yapı stoğunun büyük bir kısmının, 2000 yılından önce inşa edilmiş olduğunu ve 1999 depreminden sonra dönüşmesi gereken konutların yalnızca dörtte birinin yenilendiğini belirtti.

İmar barışı ve yapı kayıt belgeleri gibi uygulamaların, yapıların depreme dayanıklılığını artırmak yerine, bu süreçte elde edilen gelirlerin amacına uygun kullanılmadığına dikkat çekti. 1999 depreminden sonra çıkarılan deprem vergilerinden elde edilen gelirlerin de Türkiye genelindeki yapı stoğunu iyileştirmek için yeterince kullanılmadığını ifade etti. Bu gelirlerle 2003-2023 yılları arasında 1,3 milyon konutun inşa edilebileceğini ekledi.

Gökçe, kentsel dönüşüm süreçlerinin rant odaklı olarak ilerlediğini ve en riskli yapıların yerine, yüksek rant getirisi olan bölgelerde dönüşüm yapıldığını dile getirdi. Ayrıca, rezerv alan ve riskli alan kavramlarının, özellikle 2010 sonrası dönemde, askeri alanlar ve yeşil alanlar gibi bölgelerin rant projelerine dönüştürülmesi için kullanıldığını belirtti. 6 Şubat Depremi sonrasında da bu yaklaşımın devam ettiğini ve rezerv alan yetkilerinin genişletildiğini ekledi.

Gökçe, şehirlerin ve yapı stoğunun rant odaklı düzenlemeler yerine, kamucu bir yaklaşımla ve en dezavantajlı kesimlerden başlanarak yenilenmesi gerektiğini vurguladı.