Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yıllarca izlediği hatalı ekonomi politikalarıyla Türkiye'yi derin bir yoksulluk girdabına sürükledi. Geçtiğimiz yıl yeni ekonomi yönetimi göreve gelerek parasal sıkılaşma sürecini başlattı.

Politika faizlerinin %50'ye kadar yükselmesinin ardından, mevcut verilere göre bu yüksek seviyenin korunacağı ifade edildi. Bu süreçte, dolar kurunun uzun süredir stabil kalması dikkat çekti.

ABD'li yatırım bankası Goldman Sachs, Türkiye'deki ekonomi politikalarını değerlendirdiği raporunda, Merkez Bankası'nın Ekim ayından itibaren faiz indirimine başlama olasılığını göz ardı etmediğini belirtti.

Mayıs ayı itibarıyla Türkiye'deki enflasyonist ortamın azalması beklenirken, TCMB'nin faiz indirimlerine Ekim ayında başlaması planlanıyor.

İndirimlerin kademeli olarak gerçekleşmesi ve 2025 sonuna kadar faizlerin %28.75'e, 2026 sonuna kadar ise %18.75'e kadar düşmesi öngörülüyor.

Son aylarda Türkiye'ye giren yabancı yatırımcıların fonları ve Hazine'nin katkısıyla, TCMB'nin döviz rezervlerinde artış gözlenmiş ve net döviz pozisyonunda belirgin bir iyileşme sağlanmıştır.

Dolar kurunun yıl sonuna kadar kontrollü bir şekilde yükseleceği tahmin ediliyor. Gelecek hafta yapılacak alımlarla net döviz pozisyonunun artması bekleniyor; bu, yıllar sonra ilk kez gerçekleşecek.

TCMB'nin faiz indirimlerine kadar piyasalardan kesintisiz döviz alımı yapması öngörülüyor. Faiz indirimlerinin başladığı dönemlerde dolar kurunda hafif artışlar yaşanabileceği düşünülüyor. Merkez Bankası'nın Piyasa Katılımcıları Anketi'ne göre, 2024 yılının sonunda dolar kurunun 38.5 lira seviyelerine ulaşabileceği ifade edildi.