Acıları hafifletmek için Oynaya Oynaya!

Adıyaman, AKP iktidarının deprem sonrası en çok iş yaptığı yerlerden biri. Milletvekilleri hep AKP’li. Ama son seçimi CHP almış,

Acıların kenti Adıyaman…

Şubat 2023’te kenti yıkıp geçmiş depremin izleri hala duruyor. Bir yanda yeni bitmiş binalar, bir yanda, temel atmak için kazılmış çukurlar, bir yanda enkazı kaldırılmış ama bir zamanlar birilerinin yaşadığının izlerini taşıyan, çekilmiş çürük diş yarası gibi boşluklar, hatta bitişik duvarın üzerinde kalmış bir parça aile fotoğrafı...

Belediyenin yaptığı yeni çarşıda buraya özel turistik yiyecekler satılıyor:

Acı biber, çok acı biber, acayip acı biber, psikopat acı biber etiketleriyle!

Yanında sumak sandığım ama çiğ köfte için kullanılan mor acı biber, kırmızı acı biber, pembe acı biber…

KUTU KUTU PENSE!

Deprem sonrası ilk kez geliyorum Adıyaman’a; zaten bundan önce geldiğimde de kentte kalmışlığım yok, Kahta ve Nemrut Dağı, kelaynakları görme girişimi ve baraj gölü kenarında balık yeme gibi turistik geziler yapmışlığım var. Siyasi iklimi pek bana göre değildi.

Bu kez gelişim ise daha önce başka kentlerde sosyal çalışmalarını izlediğim AÇEV, Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın bu kez Adıyaman konteyner kentlerdeki çalışmalarına tanıklık etmek. Aferin demek için değil, bu tür sosyal çalışmaların maliyeti hayli yüksek. AÇEV’in kurucu ve hamisi Ayşen Özyeğin’in yıllardır etkin ve yetkin bir ekiple eğitim için projeler yaşama geçirdiği kuruluşun gönüllülerini çoğaltmak, deprem sonrası projelerde EVYap Türkiye’nin DURU markası desteğiyle geliştirilen Oynaya Oynaya projesine ve diğerlerine yeni ortaklar bulmak için ilham olmak. Kişisel temizlik markası Duru, depremin travmalarını atmada yardımcı olmak için AÇEV’in uzmanlarınca geliştirilen kutu oyunlarıyla çocukları eğlendirerek eğitmeye ortak oluyor.

Projenin lansmanı Adıyaman konteyner kentinde yapıldı ama sadece burada değil, AÇEV’in çalıştığı Hatay Defne, Gaziantep Nurdağı’nda da uygulanacak.

KONTEYNER’DE HAYAT

Önce bilmeyenler için konteyner kenti anlatmalı: Boş bulunan bir araziye belli küçük aralıklarla yan yana kurulmuş konteynerlerde iki bölme var. En fazla iki kişinin belli bir süre zorunlu olarak kalacağı bu geçici çözüm odaklı yerlerde aileler, çocuklarıyla iki yıldır yaşıyor!

En fazla 25 m2 bir yer. Yazın sıcak, kışın soğuk olur. Uyuyacak, yemek yapacak, yıkanacak, çocuk büyüteceksin. Betonun üzerindesin. O kadar ev yapılmış, bu aileler niye eve yapılan evlere çıkamıyor derseniz, oralara hiç girmemeli, uzun hikâye.

Kısaca; yapılan evler evleri yıkılan ev sahiplerine veriliyor. Ev sahipleri de o evleri kiraya veriyormuş ama kiralar çok yüksekmiş. Konteyner kentte yaşayanlar daha önce de evi olmadan kirada yaşayanlar ama artık kiralar çok yüksek, kazanç da düşük olduğundan ikinci depremi yaşıyorlar: Ekonomi batmış olduğundan zaten çoğu eski işini kaybetmiş, inşaatlarda çalışıyor, yardımla geçiniyor, konteynerden çıkarsa yardımı da kesilecek. Konteynere tutsak olmuşlar. Bir yandan da evleri yok, ama arabaları var! Konteyner kentte özel araç pek bol.

Burası Türkiye, şaşar şaşar şaşı olursun!

Adıyaman, AKP iktidarının deprem sonrası en çok iş yaptığı yerlerden biri. Milletvekilleri hep AKP’li.

Ama son seçimlerde belediyeyi tarihi bir sürpriz yaparak CHP almış, muhtemelen uzlaşma ile. Ezelden beridir bölgedeki nüfus, dinci Arap kökenli ise AKP’ye, seküler Kürt ise kendi partilerine oy verirdi. CHP’nin yerel seçimi almış olması ilginç. Öğle yemeğini yediğimiz kentin sevilen bir lokantasında AKP’nin Adıyaman milletvekilleriyle karşılaşıyoruz, Yeşilçam filmlerindeki Şener Şen’in canlandırdığı milletvekillerini andırıyorlar:

Simsiyah boyalı saçları, takım elbiseleri, sert bakışlarıyla acılı kebapları yemeleri izlenmeye değer. Lokantada kimseyle ne selamlaşıyor, ne tokalaşıyorlar. Halktan bu kadar kopuk milletvekili nasıl olunur?

ÇOCUKLAR MUTLU

AÇEV’in Kontenyer kentteki merkezinde çocukları izlemek moralimi yükseltiyor. Görücüye çıkacakları için saçları özenle taranmış, giyinmişler. 3-5 yaş arası okul öncesi minikler hem çok güzeller, hem çok akıllı. Kutularla oynuyor, resimler yapıyor, şarkılar söylüyor, öğretmenleriyle iyi anlaşıyorlar. Gerçekten çok fark etmişler. Ataklar, becerikliler, kibarlar, çeşitli oyunlar oynarken çok eğleniyorlar. Kahvaltı saatinde yiyecekleri paylaşıp yemelerini görseniz, Bağdat Caddesi’nde kreşte gibi. Eğitmenleri şahane. Onları AÇEV yetiştiriyor tabii.

ANNELERE DE EĞİTİM

Bir başka odada ise ebeveynleri toplanmış. Annelerle de sohbet edebiliyor, izin alarak birlikte fotoğraf çektiriyoruz. Anlattıkları ilginç: sadece çocukları değil, kendileri de çok şey öğrenmiş, özellikle de çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurmayı. Artık sadece bağırıp çağırarak değil, anlaşarak eğitim yapıyorlar, anne terliği, azar kalkmış!

Biri bana çocuklarının burada aldığı eğitimden çok memnun olduğu için bir çocuk daha yapmayı düşündüğünü anlatıyor: o konteynere beşinci can nereye girecek acaba ve o çocuğun yapılması, büyümesi ve buraya gelmesi için en az 4 yıl gerek, o kadar yıl daha orada yaşayamaya şimdiden razı, buradan giderse AÇEV’e gelemeyecek diye mi yani?

BÖLGEDE YARDIM ELİ

Lansmana katılan EvYap Kişisel Temizlik Pazarlama Direktörü Mehmet Arıoğlu, depremden hemen sonra etkilenen bölgelerde çalışmaya başlayarak 80 bin kişiye kişisel temizlik malzemesi dağıttıklarını, şimdi de AÇEV ile birlikte çalışarak 7500 çocuğun gelişimine “Oynaya Oynaya” projesiyle katkı sunmayı hedeflediklerini anlatıyor.

4 kutudan oluşan paketler, Duygu Ormanı, Renkli Meslekler, Okulum gibi konularda hazırlanmış, bu oyunların anne babalarla oynanması hedefleniyor. Bir oyun kutusunun 680 tl maliyeti olduğunu düşünürsek, Duru da özverili bir katkıda bulunuyor. Buna başkalarının da katılmasını sağlamak amacıyla mağazalarda satılması ve bir kutu sana, bir kutu arkadaşıma sloganıyla bağış yapılmasının hayata geçirilmesi de planlanıyor. Herkes kendi anlayışına göre elini uzatmış bölgeye. Bir temizlik firması, çocuk eğitimi için para ve emek harcıyor ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, sosyal konutlar yapıp da kiraya vermeyi akıl edemiyor! Dünyanın her büyük şehrinde sosyal konut vardır, herkesin ev sahibi olması kolay mı? Tamam, hor kullanılır, biraz bakımsızdır ama SOSYAL devlet ev sahibine ev yapmayı akıl edeceği yerde önce sosyal konutları yapar ki herkes başını sokabilsin. Orta Asya’dan çadırla, obayla geldik, konteynere geçebildik ancak!